Miraç Gecesi - Miraç Kandili
Mirac, merdiven demektir Resulullah efendimizin göklere çıkarıldığı, bilinmeyen yerlere götürüldüğü gecedir Recebin 27 gecesidir İsra suresinin ilk âyet-i kerimesinde, Mirac bildirilmektedir
Mutezile fırkası, Resulullah efendimizin bir anda, Cenneti, Cehennemi ve daha birçok yerleri gezip gelmesine akıl erdirememiş, “Miracı kabul etmek, Allah’a mekan ittihaz etmek olur” diyerek Miracı inkâr etmiştir Allahü teâlâ, Hazret-i Musa ile Tur dağında konuşmuştur Tur dağı Allahü teâlânın mekanı mıdır? Elbette değildir Cennete giren müminler de Allahü teâlâyı görecektir Cennet de Allahü teâlânın mekanı değildir Allahü teâlâ mekandan münezzehtir
Kavl-ül-fasl kitabında deniyor ki:
İsra suresinin ilk âyetinde, Allahü teâlâ, kudret ve azametinden nice acayip işlerden bazılarını göstermek için, Muhammed aleyhisselamı, Mekke'den Kudüs'e götürdüğünü bildiriyor İsra kelimesi, rüya için kullanılmaz Uyanık iken, gece yürümek manasına kullanılır (Sana [Miracda] gösterdiğimiz temaşayı insanlar için bir fitne kıldık) âyetindeki fitne, imtihan demektir İmtihan ise uyanıkken olur Peygamber efendimizin anlattığı rüya olsaydı, hiç kimse tuhaf karşılamazdı Hazret-i Ebu Bekir tasdik edip, yüksek derecelere kavuşmazdı Resulullahın, Mekke'den Kudüs'e götürüldüğüne inanmayan kâfir olur Göklere ve bilinmeyen yerlere götürüldüğüne inanmayan sapık olur (Bahr)
Birkaç saniyede Mekke'den Kudüs'e götüren Allahü teâlâ, neden daha uzaklara götüremesin? Allah’ın kudretinden ancak kâfirler şüphe eder Peygamber efendimiz Miracını özetle şöyle anlatıyor:
(Verilen Burak’a binip Beyt-ül-Makdis'e geldim Onu, önceki Peygamberlerin bağladığı halkaya bağladım, sonra Mescide girip orada iki rekat namaz kıldım Sonra çıktım Cebrail aleyhisselam bir kap şarap, bir kap da süt getirdi Ben sütü seçtim Cebrail, yaratılışa uygun olanı seçtin, dedi
Sonra bizi birinci semaya çıkardı Gök kapısında, “Sen kimsin” diye bir ses geldi Ben Cebrail'im dedi Yanındaki kim? dendi Muhammed aleyhisselam dedi O, Peygamber olarak gönderildi mi? dendi Cebrail, evet dedi Gök kapısı açıldı Hazret-i Âdem ile karşılaştım Bana merhaba diyerek hayır dua etti
İkinci semaya çıktık Yine orada da aynı konuşmalar geçti Göğün kapısı açıldı Burada iki teyze oğlu İsa ve Yahya ile karşılaştım Onlar da bana merhaba diyerek dua ettiler
Üçüncü semaya çıktık Bu kapıda da aynı konuşmalar geçti Göğün kapısı açıldı Orada Hazret-i Yusuf’u gördüm O da bana dua etti
Dördüncü semaya çıktık Aynı sualler ve konuşmalar oldu Kapı açıldı Hazret-i İdris’i gördüm O da bana dua etti
Beşinci semaya çıktık Yine aynı konuşmalar geçti Kapı açıldı Hazret-i Harun’u gördüm O da bana dua etti Altıncı semaya çıktık Yine aynı konuşmalar oldu ve kapı açıldı Hazret-i Musa’yı gördüm Bana merhaba diyerek dua etti
Yedinci semaya çıktık Yine aynı konuşmalar geçti ve kapı açıldı Arkasını Beyt-ül-mamura dayamış Hazret-i İbrahim’i gördüm O da bana dua etti Beyt-ül-Mamur'u gördüm
Sonra Hazret-i Cebrail beni Sidretü'l-Münteha'ya götürdü Allahü teâlâ, günde elli vakit namaz farz kıldı Hazret-i Musa'nın yanına geldim Ona elli vakit namaz farz kılındığını bildirdim Rabbinden azaltmasını iste Ümmetin buna güç yetiremez Ben tecrübe ettim, dedi
Birkaç defa Rabbim ile Hazret-i Musa arasında gidip gelmeye devam ettim Nihayet Rabbim buyurdu ki: "Ya Habibim, beş vakit namazı farz kıldım Her vakit için on sevap vardır Böylece elli vakit namaz olur") [Müslim]
Mirac, merdiven demektir Resulullah efendimizin göklere çıkarıldığı, bilinmeyen yerlere götürüldüğü gecedir Recebin 27 gecesidir İsra suresinin ilk âyet-i kerimesinde, Mirac bildirilmektedir
Mutezile fırkası, Resulullah efendimizin bir anda, Cenneti, Cehennemi ve daha birçok yerleri gezip gelmesine akıl erdirememiş, “Miracı kabul etmek, Allah’a mekan ittihaz etmek olur” diyerek Miracı inkâr etmiştir Allahü teâlâ, Hazret-i Musa ile Tur dağında konuşmuştur Tur dağı Allahü teâlânın mekanı mıdır? Elbette değildir Cennete giren müminler de Allahü teâlâyı görecektir Cennet de Allahü teâlânın mekanı değildir Allahü teâlâ mekandan münezzehtir
Kavl-ül-fasl kitabında deniyor ki:
İsra suresinin ilk âyetinde, Allahü teâlâ, kudret ve azametinden nice acayip işlerden bazılarını göstermek için, Muhammed aleyhisselamı, Mekke'den Kudüs'e götürdüğünü bildiriyor İsra kelimesi, rüya için kullanılmaz Uyanık iken, gece yürümek manasına kullanılır (Sana [Miracda] gösterdiğimiz temaşayı insanlar için bir fitne kıldık) âyetindeki fitne, imtihan demektir İmtihan ise uyanıkken olur Peygamber efendimizin anlattığı rüya olsaydı, hiç kimse tuhaf karşılamazdı Hazret-i Ebu Bekir tasdik edip, yüksek derecelere kavuşmazdı Resulullahın, Mekke'den Kudüs'e götürüldüğüne inanmayan kâfir olur Göklere ve bilinmeyen yerlere götürüldüğüne inanmayan sapık olur (Bahr)
Birkaç saniyede Mekke'den Kudüs'e götüren Allahü teâlâ, neden daha uzaklara götüremesin? Allah’ın kudretinden ancak kâfirler şüphe eder Peygamber efendimiz Miracını özetle şöyle anlatıyor:
(Verilen Burak’a binip Beyt-ül-Makdis'e geldim Onu, önceki Peygamberlerin bağladığı halkaya bağladım, sonra Mescide girip orada iki rekat namaz kıldım Sonra çıktım Cebrail aleyhisselam bir kap şarap, bir kap da süt getirdi Ben sütü seçtim Cebrail, yaratılışa uygun olanı seçtin, dedi
Sonra bizi birinci semaya çıkardı Gök kapısında, “Sen kimsin” diye bir ses geldi Ben Cebrail'im dedi Yanındaki kim? dendi Muhammed aleyhisselam dedi O, Peygamber olarak gönderildi mi? dendi Cebrail, evet dedi Gök kapısı açıldı Hazret-i Âdem ile karşılaştım Bana merhaba diyerek hayır dua etti
İkinci semaya çıktık Yine orada da aynı konuşmalar geçti Göğün kapısı açıldı Burada iki teyze oğlu İsa ve Yahya ile karşılaştım Onlar da bana merhaba diyerek dua ettiler
Üçüncü semaya çıktık Bu kapıda da aynı konuşmalar geçti Göğün kapısı açıldı Orada Hazret-i Yusuf’u gördüm O da bana dua etti
Dördüncü semaya çıktık Aynı sualler ve konuşmalar oldu Kapı açıldı Hazret-i İdris’i gördüm O da bana dua etti
Beşinci semaya çıktık Yine aynı konuşmalar geçti Kapı açıldı Hazret-i Harun’u gördüm O da bana dua etti Altıncı semaya çıktık Yine aynı konuşmalar oldu ve kapı açıldı Hazret-i Musa’yı gördüm Bana merhaba diyerek dua etti
Yedinci semaya çıktık Yine aynı konuşmalar geçti ve kapı açıldı Arkasını Beyt-ül-mamura dayamış Hazret-i İbrahim’i gördüm O da bana dua etti Beyt-ül-Mamur'u gördüm
Sonra Hazret-i Cebrail beni Sidretü'l-Münteha'ya götürdü Allahü teâlâ, günde elli vakit namaz farz kıldı Hazret-i Musa'nın yanına geldim Ona elli vakit namaz farz kılındığını bildirdim Rabbinden azaltmasını iste Ümmetin buna güç yetiremez Ben tecrübe ettim, dedi
Birkaç defa Rabbim ile Hazret-i Musa arasında gidip gelmeye devam ettim Nihayet Rabbim buyurdu ki: "Ya Habibim, beş vakit namazı farz kıldım Her vakit için on sevap vardır Böylece elli vakit namaz olur") [Müslim]