27 Şubat 2010 Cumartesi

2. Cemre Suya düştü

CEMRE NEDİR

Cemrenin kelime anlamı 'kor halindeki ateş'tir. İlkbahar başlamadanönce birer hafta aralıklarla havaya, suya ve toprağa düştüğüne veonları ısıttığına inanılır. Eskiler 365 günlük yılı 'kasım' ve 'hızır'günleri olarak ikiye ayırmışlardı. Kasım 179, hızır ise 186 gündü.Yılın kasım kısmı yani kış devresi 8 kasımda başlar, 6 mayısa kadarsürerdi. 6 mayısta da hıdırellez ile birlikte yaz devresi, hızırgünleri başlardı. Kasım ayına kasım dememiz oldukça yenidir. 1945yılında ilgili kanun yürürlüğe girene kadar, kasım ayma 'teşrinisani'denilirdi. Kasım adı Arapça 'bölen' anlamındadır. Yılı böldüğü için buad verilmiş olabilir.

Kasımın kırk altısında, kırk gün anlamına gelen 'erbain', seksenaltısında da elli gün anlamına gelen 'hamsin' başlar, böylece kışın ensoğuk zamanları olan doksan günlük süre geçmiş olurdu. Kasım günlerininortasını geçip yüz gün arkada kalınca halk arasında zorlu kış günleriniarkada bırakmanın bir ifadesi olarak 'geldik yüze, çıktık düze'denilirdi.

Kasımın yüz beşinde (19-20 şubat) birinci cemrenin havaya, yüz onikisinde (26-27 şubat) ikincisinin suya, yüz on dokuzunda da (5-6 mart)üçüncü cemrenin toprağa düştüğüne ve yedi günlük aralıklarla buralarıısıttıklarına inanılırdı. Cemrelerin düşüş sıralamasında önce havaısınıyormuş gibi görünse de hava doğrudan güneş ışınları ile ısınmaz.

Güneş'ten gelen ışınlar önce yeri ısıtırlar, yerden yansıyan ışınlarhavayı ısıtırlar. Aksi olsaydı, yükseldikçe, dağların tepesineçıktıkça, Güneş'e yaklaşıldığı için hava gittikçe ısınırdı.

Meteorolojik olarak ısınma sıralaması toprak - hava- su şeklindedir.Cemre her ne kadar folklorik bir inanış olsa da, cemreler arasındakigünlerde hava sıcaklığında az da olsa düşüşler yaşansa da, özellikleMarmara bölgesine ait istatistiklere göre, cemre tarihlerinde yüzde80'e varan oranda ısınma meydana gelmektedir. Cemreler Türk dünyasınınkültür ve edebiyatına da konu olmuşlardır. Örneğin, divan şairlerinincemre zamanlan, baharın yaklaşması dolayısıyla önemli kişiler içinyazdıkları övgü şiirlerine 'Cemreviye' denilirdi.

Hiç yorum yok: