ÇOCUKLUĞUM
Hayaller kurarak maziye daldım
Mazideki çocukluğum nerede
Şöyle bir bir geçen yılları saydım
Geçip giden çocukluğum nerede
Güneş batar gece bakardık aya
Güvenle girerdik sıcak yatağa
Şafak söker uyanırdık sabaha
Geçip giden çocukluğum nerede
Sabah erken kalkar kuzu güderdik
Kandak kenarından otlar biçerdik
Kırık köprü gölünde suya girerdik
Gölde yüzen çocukluğum nerede
Doğduk büyüdük iş yaptık tarlada
Oyun için firar ettik arada
Ders yapardık isli, gazlı lambada
Işık saçan çocukluğum nerede
Bahar gelip yeşerince yamaçlar
Kanat açıp uçuyordu turaçlar
Hiç usanmaz hergün yapardık maçlar
Cıvıl cıvıl çocukluğum nerede
Işık azdı, karanlıktı geceler
Tv. yoktu sorardık bilmeceler
Çiçeklerle donanırdı bahçeler
Çiçek kokan çocukluğum nerede
Abi kardeş yatıyorduk karışık
Komşular komşuya olurdu ışık
Küskünlük pek yoktu herkes barışık
Dostluk dolu çocukluğum nerede
Üst üste taş dizer topla yıkardık
Taşı tekrar dizer, girrik yapardık
Birde fol çevirir, gülle oynardık
Hayat dolu çocukluğum nerede
Köyden koşar kara çayda dururduk
Sığ suda sopayla balık vururduk
Bazen boş, bazende dolu gelirdik
Dolu dolu çocukluğum nerede
Kertenkele tutar gücün ölçerdik
En güçlü olanı lider seçerdik
Kaybedene güler dalga geçerdik
Neşe dolu çocukluğum nerede
Yağmur az olunca bodi yapardık
Yağmur yağsın diye suya yatardık
Toplanan erzakla yemek yapardık
Bodi yapan çocukluğum nerede
Bazen kış sert geçer seller
gelirdi
Asker gelir helva ekmek verirdi
Büyük küçük herkes kıymet bilirdi
Kıymet bilen çocukluğum nerede
Sabahları, donan buzda kayardık
Akşam olur hırsız polis oynardık
Gün olur birine lâkap takardık
Lâkap bulan çocukluğum nerede
Biri balyoz oldu, birisi kodik
Birisi tokurdu, birisi canik
Biri artist oldu, birisi de tink
Namı diğer çocukluğum nerede
Kamıştan kasnaklı uçurtma yaptık
Yan tarafa renkli püsküller taktık
Baharda uçurup seyrine baktık
Uçup giden çocukluğum nerede
Birisi süt ananın fordu olurdu
Birisi yolların kurdu olurdu
Herkez kendince bir oyun bulurdu
Yaratıcı çocukluğum nerede
Ekmek yapmak için buğday savurduk
Yokluğa çareler arar bulurduk
Yumurta verip, tuz, şeker alırdık
Şeker gibi çocukluğum nerede
Her mevsim belendik toza toprağa
Kırlangıç yuva yapardı saçağa
Korkmadan çıkardık bizde sokağa
Toprak kokan çocukluğum nerede
Bahçelere sebzemizi ekerdik
Suyumuzu kuyulardan içerdik
Düğünlere traktörle giderdik
Coşup giden çocukluğum nerede
Kopuk dayı dükkânının önünde
Top oynardık Allah'ın her gününde
Çok kızardı bize Münevver anne
Deli dolu çocukluğum nerede
Kirli paslı telden araba yaptık
Kangal çiçeğinden tekerler taktık
Tozlu sokaklarda su gibi aktık
Tozda koşan çocukluğum nerede
Sorgusuz sualsiz gelirdi konuk
Şimdi diller sivri, yüzlerse donuk
Kalmadı hiç ne bereket ne bolluk
Şükür dolu çocukluğum nerede
Sararıp savrulan bir yaprak gibi
Geçen günler tekrar gelmiyor geri
İstesekte inan, dolmuyor yeri
Göçüp giden çocukluğum nerede
Şimdi bir ikilik sardı milleti
Atamadık nefret denen illeti
Çıkar ilişkisi böldü milleti
Saf ve temiz çocukluğum nerede
Yazan:Zafer Sonuzun
Bir ara 8-9 yaşlarında ki çocukluğum
aklıma geldi, o günleri hayal ederek bu şiirimi yazdım, biraz uzun oldu ama
aslında daha çok anılar var yazmaya sayfalar almaz, kısaca çocukluğumu
özetlemeye çalıştım .
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder