14 Temmuz 2020 Salı




ÇOCUKLUĞUM 

Hayaller kurarak maziye daldım 
Mazideki çocukluğum nerede
Şöyle bir bir geçen yılları saydım 
Geçip giden çocukluğum nerede

Güneş batar gece bakardık aya 
Güvenle girerdik sıcak yatağa 
Şafak söker uyanırdık sabaha 
Geçip giden çocukluğum nerede 

Sabah erken kalkar kuzu güderdik 
Kandak kenarından otlar biçerdik 
Kırık köprü gölünde suya girerdik 
Gölde yüzen çocukluğum nerede 

Doğduk büyüdük iş yaptık tarlada
Oyun için firar ettik arada 
Ders yapardık isli, gazlı lambada 
Işık saçan çocukluğum nerede 

Bahar gelip yeşerince yamaçlar 
Kanat açıp uçuyordu turaçlar 
Hiç usanmaz hergün yapardık maçlar 
Cıvıl cıvıl çocukluğum nerede 

Işık azdı, karanlıktı geceler 
Tv. yoktu sorardık bilmeceler 
Çiçeklerle donanırdı bahçeler 
Çiçek kokan çocukluğum nerede 

Abi kardeş yatıyorduk karışık 
Komşular komşuya olurdu ışık 
Küskünlük pek yoktu herkes barışık 
Dostluk dolu çocukluğum nerede 

Üst üste taş dizer topla yıkardık 
Taşı tekrar dizer, girrik yapardık 
Birde fol çevirir, gülle oynardık 
Hayat dolu çocukluğum nerede 

Köyden koşar kara çayda dururduk
Sığ suda sopayla balık vururduk 
Bazen boş, bazende dolu gelirdik
Dolu dolu çocukluğum nerede 

Kertenkele tutar gücün ölçerdik 
En güçlü olanı lider seçerdik 
Kaybedene güler dalga geçerdik 
Neşe dolu çocukluğum nerede 

Yağmur az olunca bodi yapardık 
Yağmur yağsın diye suya yatardık 
Toplanan erzakla yemek yapardık 
Bodi yapan çocukluğum nerede

Bazen kış sert geçer seller gelirdi 
Asker gelir helva ekmek verirdi 
Büyük küçük herkes kıymet bilirdi 
Kıymet bilen çocukluğum nerede

Sabahları, donan buzda kayardık
Akşam olur hırsız polis oynardık 
Gün olur birine lâkap takardık 
Lâkap bulan çocukluğum nerede 

Biri balyoz oldu, birisi kodik 
Birisi tokurdu, birisi canik 
Biri artist oldu, birisi de tink 
Namı diğer çocukluğum nerede 

Kamıştan kasnaklı uçurtma yaptık 
Yan tarafa renkli püsküller taktık 
Baharda uçurup seyrine baktık 
Uçup giden çocukluğum nerede 

Birisi süt ananın fordu olurdu 
Birisi yolların kurdu olurdu 
Herkez kendince bir oyun bulurdu 
Yaratıcı çocukluğum nerede 

Ekmek yapmak için buğday savurduk 
Yokluğa çareler arar bulurduk 
Yumurta verip, tuz, şeker alırdık 
Şeker gibi çocukluğum nerede 

Her mevsim belendik toza toprağa
Kırlangıç yuva yapardı saçağa
Korkmadan çıkardık bizde sokağa 
Toprak kokan çocukluğum nerede 

Bahçelere sebzemizi ekerdik 
Suyumuzu kuyulardan içerdik 
Düğünlere traktörle giderdik 
Coşup giden çocukluğum nerede 

Kopuk dayı dükkânının önünde 
Top oynardık Allah'ın her gününde 
Çok kızardı bize Münevver anne 
Deli dolu çocukluğum nerede 

Kirli paslı telden araba yaptık
Kangal çiçeğinden tekerler taktık
Tozlu sokaklarda su gibi aktık 
Tozda koşan çocukluğum nerede 

Sorgusuz sualsiz gelirdi konuk 
Şimdi diller sivri, yüzlerse donuk 
Kalmadı hiç ne bereket ne bolluk
Şükür dolu çocukluğum nerede 

Sararıp savrulan bir yaprak gibi 
Geçen günler tekrar gelmiyor geri 
İstesekte inan, dolmuyor yeri 
Göçüp giden çocukluğum nerede

Şimdi bir ikilik sardı milleti 
Atamadık nefret denen illeti 
Çıkar ilişkisi böldü milleti 
Saf ve temiz çocukluğum nerede 
                   Yazan:Zafer Sonuzun

Bir ara 8-9 yaşlarında ki çocukluğum aklıma geldi, o günleri hayal ederek bu şiirimi yazdım, biraz uzun oldu ama aslında daha çok anılar var yazmaya sayfalar almaz, kısaca çocukluğumu özetlemeye çalıştım .


Hiç yorum yok: